Ebeveynlerin ayrılma/boşanma süreçleri çocukları doğrudan etkileyen bir durumdur. Fakat çocuklarla bu konuyu konuşurken dikkat edilecek noktalardan bahsetmeden önce, yetişkinlerin bu konu hakkındaki algıları üzerinde durmak kıymetli. 

Biten bir romantik ilişki partnerler için birçok açıdan zorlayıcı ve üzücü olabilir. Bu kararı almak başlı başına zor olmakla birlikte, bazen toplumsal etkiler çiftlerin düşünmesi gereken başka bir boyut olarak karşılarına çıkabiliyor. Hele bir de bu çiftin çocukları varsa “bari çocuk için bir arada olun” gibi yorumları duymak mümkün. Peki gerçekten bu doğru bir yaklaşım mı? 

Çift terapisinin kurucuları John ve Julia Gottoman yıllarca süren bilimsel çalışmalarında bulmuşlar ki; daha mutsuz ve zorlayıcı ilişkilere sahip olan çiftler ilişkilerinde 4 yıkıcı etkileşim kalıbını yoğun bir şekilde kullanıyorlar: eleştiri, savunma, aşağılama ve küçümseme, duvar örme. Eşler arasında böyle bir ilişkinin yaşandığı bir aile ortamında, çocukların kronik strese maruz kaldığı ve bunun çocuklar üzerinde kısa ve uzun vadede oldukça yıkıcı etkiler olduğu artık biliniyor. Bu sebeple her konuda olduğu gibi yetişkinlerin oksijen maskesini önce kendilerine takarak, onları artık beslemeyen ya da toksik bir ilişkiyi bitirebilmek için gerekirse destek alarak aksiyona geçmeleri oldukça önemli. 

Çocuklar ile iletişimde ise ilk dikkat edilmesi gereken nokta belirsizliği ortadan kaldırmak. Unutmamalıyız ki çocuklar ağzımızdan çıkan kelimelerden çok, beden dilimizin ne dediğini duyuyorlar. Bu sebeple siz bu süreci çocuk için açıklığa kavuşturmazsanız, kendini suçlama ve anksiyetesinin artma ihtimali yüksek. Ayrılık kararını, olabilecek en kısa sürede, tercihen ebeveynler çocuğa birlikte açıklamalı. Kısaca ‘Biz artık eskisi gibi iyi anlaşamadığımıza karar verdik ve artık eş olmayacağız ve birlikte yaşamayacağız ama her zaman senin annen baban olmaya devam edeceğiz. Seni hep çok seveceğiz. Bu kararımız senin yaptığın ya da yapmadığın hiçbir şeyle ilgili değil’ şeklinde açıklama yapılabilir.Sonrasında kurulacak olan yeni düzenle ilgili bilgileri çocuğunuzla yine en kısa sürede paylaşmanız, bu planları görsel olarak takvime yazmanız/işaretlemeniz çocuğunuzun netlik ihtiyacını karşıyacaktır.

Her zaman çocuklara kısa ve samimi açıklamalar yapmakta fayda var. Zorlanıyorsanız bunu duygularınızdan da bahsederek çocuğunuzla payşalabilirsiniz fakat bunu yaparken kimseye karşı suçlayıcı bir dil kullanmamaya ve ‘ben dili’nde kalmaya özen gösterin. Bu süreçte yaşadığınız iletişim sorunları olursa, çocuğunuzu bir iletişim aracı gibi görerek ondan eski partnerinize laf taşımasını istemek ise ona asla yüklenmemesi gereken bir sorumluluktur. 

Değişimin birçok zorlayıcı yanı olsa da, kimse psikolojik ihtiyaçlarının karşılanmadığı, toksik ilişkilere muhtaç değil. Unutmayalım ki çocukların en büyük normali, çok uzun yıllar boyunca, ebeveynleridir. Sağlıklı ve mutlu bir yaşam için sorumluluk alan yetişkinler olabilmek ve zorlandıklarında onlara destek sağlamak çocuğunuza tüm toplumsal yargıların üzerinde bir fayda sağlayacaktır. 

Çocuğunuzla iletişimde eski eşiniz/partneriniz tüm bu noktalara dikkat etmiyorsa, siz lütfen çocuğunuz için güvenilir yetişkin olmaya devam edin. Bir yetişkin, iki yetişkinden azdır ama hiç olmamasından çok daha iyidir. 

 

Uzman Gelişim Psikoloğu

Pınar Bilir

Yorum Yap