Kardeş İlişkilerinde Ebeveyn Rolü
İlk olarak kardeş doğmadan önceki sürece kısaca bakalım. Ebeveynler ailelerine bir çocuk daha katmayı düşünürken bu konu hakkında çocuklarının fikrini alabilirler fakat son kararı ebeveynlerin vermesi ve bu kararın sorumluluğunu almaları oldukça önemli. Yani bir kardeşi olacağı bilgisini çocukla paylaşırken “sen istediğin için bir kardeşin oluyor” demek aslında çocuğa onun alamayacağı kadar büyük bir sorumluluk yüklemek demek. Ayrıca bu söylem ‘istediğimde geliyor istemediğimde de gidebilir’ düşüncesini besleyebilir. Onun yerine, “Seninle de daha önce bu konu hakkında konuşmuştuk, sen de bize fikirlerini söylemiştin. (Eğer fikrini almadıysanız burayı pas geçin.) Biz annenle/babanla bir çocuğumuz daha olmasına karar verdik.” denebilir. Burada ‘sen artık abisin/ablasın’ gibi açıklamalardan lütfen kaçının. Yeni gelene göre daha büyük olması, çocuğunuza onun kendi çocukluğunun sonlanacağını/sonlandığını düşündürmemeli. Hali hazırda birden çok çocuğu olan ve buraya kadar olan süreçte buna benzer açıklamalar yapmamış olan/yanlış yaptığını düşünen aileler; unutmayın pozitif gelişim için hiçbir zaman geç değildir ve onarmak mümkündür. Bundan sonraki söylemlerinizi bu zeminde tutabilirsiniz.
Kardeşler söz konusu olduğunda, büyük çocuğunuz ona olan sevginizin azalmasından endişe duyabilir. Çünkü küçük kardeşin aileye katılması, büyük kardeş için ebeveynlerin yoğun ve biricik ilgilisini bir anlamda kaybetmek demek. Bu önüne geçilemez bir gerçek. Fakat aileye bir çocuk daha katıldığında ebeveynlerin kalbi ikiye/üçe bölünmez, aksine kalp büyür ve çocuğun o kalpte kapladığı yer aynı kalır. Bunu görsel olarak çocuğunuza anlatabilmek için çizmenizde fayda var. Somut olarak görmek çocuğunuzun bu durumu anlamlandırmasına destek olacaktır.
Kardeşlere eşit değil adil davranmak esastır. Her çocuğun ihtiyacı ve gelişimsel yapabilirlikleri faklı. Dolayısıyla onlara karşı eşit olamamakla ilgili kendinizi suçladığınızı fark ettiğinizde, bunu kendinize hatırlatabilirsiniz. Buna ek olarak, çocuklarınızdan (en az) birine karşı suçluluk hissediyorsanız, doğru olan içinizde var olan suçluluk duygusunun kaynağına inmektir. Çocukların kardeşliğine kendi aklımızdaki, tarihimizdeki kardeşlik tanımı ve deneyimlerimiz gözünden bakabiliyoruz. Bizim yaşadıklarımızı yaşamasınlar ya da onlar da bizim gibi yaşayabilsinler diye fazla müdahaleci davranıp ilişkinin özgürlüğüne müdahale edebiliyoruz. Oysaki kardeşliklerinin bağımsızlığına saygı duymak gerekiyor.